Dünya

Dünyadaki sulak alanların yüzde 35’i son 50 yılda yok oldu

Her yıl 2 Şubat’ta dünya çapında sulak alanlar hakkında farkındalık yaratmak için. Dünya Sulak Alanlar Günükutlanır.

Ramsar, İran’da Ramsar Sözleşmesi‘ olarak da bilinen Sulak Alanları Koruma Sözleşmesi 2 Şubat 1971’de imzalandı.

Sözleşme, 170 tarafı sulak alanları korumak ve rasyonel yönetimini sağlamakla yükümlü kılıyor.

Halkın ilgisini çekmek için 1997 yılından beri kutlanan gün, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Konseyi’nin 30 Ağustos 2021 tarihli kararı ile Dünya Sulak Alanlar Günü olarak kabul edildi.

Söz konusu sözleşmeye taraf ülkelerdeki her türlü kıyı ve iç sulak alanlar ‘Ramsar Alanı‘ adı verilir.

Dünyada 2.400’den fazla Ramsar Sahası bulunmaktadır. Bu alan Meksika’dan daha büyük ve 2,5 milyon kilometrekarelik bir alanı kaplıyor.

AvustralyadaCobourg Yarımadası, 1974’te dünyanın ilk sulak alanı olarak belirlendi.

Bolivya148 bin kilometrekare ile koruma altına alınan en büyük sulak alana sahip ülke. Brezilya’daRio Negro bölgesi ise 120.000 kilometrekarelik alanıyla dünyanın en büyük sulak alanlarından biri.

Kanada, Çad, Kongo ve Rusya Federasyonu’nun her biri 100.000 kilometrekareden fazla sulak alana sahipken, Kongo’daki Ngiri-Tumba-Maindombe ve Kanada’daki Queen Maud Körfezi’nin her biri 60.000 kilometrekarelik bir alanı kaplamaktadır.

En fazla sulak alana sahip ülkeler 175 alanla Birleşik Krallık ve 142 alanla Meksika’dır.

Türkiye’deki Ramsar sahaları koruma altına alındı

Türkiye, sulak alanlarını koruma ve akıllıca kullanma taahhüdünde bulunmak üzere 1994 yılında Ramsar Sözleşmesi’ne taraf olmuştur.

Böylece Sultan Sazlığı, Seyfe Gölü, Burdur Gölü, Manyas (Kuş) Gölü, Göksu Deltası, Akyatan Lagünü, Kızılırmak Deltası, Uluabat Gölü, Gediz Deltası, Yumurtalık Lagünü, Meke Gölü, Kızören Obruğu, Kuyucuk Gölü ve Nemrut KalderaRamsar Alanı olarak belirlenmiş ve koruma altına alınmıştır.

Ulusal mevzuat kapsamında 59’u ulusal, 22’si yerel değere sahip yaklaşık 10 bin 850 kilometrekarelik toplam 95 alan ‘sulak alan’ ilan edilerek tescillendi.

Sözleşme kapsamında 70 sulak alan için yönetim planları hazırlanmış ve 1999-2021 yıllarında uygulamaya konulmuştur.

2023 ‘sulak alan rehabilitasyonu zamanı’ olacak

dünyanın en tehditkarEkosistem altındaki sulak alanlar, ormanlardan 3 kat daha hızlı yok oluyor.

Dünyadaki sulak alanların yaklaşık yüzde 90’ının 1700’lerden beri yok edildiğine inanılıyor. Son 100 yılda teolojiye tabi alanların sadece yüzde 64’ü yok oldu.

Sulak alanların her yıl yaklaşık yüzde 1 oranında azaldığı düşünülüyor. 1970’ten bu yana geçen 50 yılda, dünyadaki sulak alanların yüzde 35’i yok oldu.

Tarım ve inşaat için drenaj ve dolgu, kirlilik, aşırı avlanma ve kaynakların aşırı kullanımı, istilacı türler ve iklim değişikliği sulak alanların kaybını hızlandırıyor.

2023 Dünya Sulak Alanlar Günü’nün teması, hızlı kayıpları tersine çevirmek için sulak alanlarla ilgili ulusal ve küresel farkındalığı artırmak ve bunları geri kazanmaya yönelik eylemleri teşvik etmektir. ‘Sulak alanların ıslah zamanı’‘ saptanmıştır.

Sulak alanların işlevi nedir?

Sulak alanlar, dünya kara yüzeyinin yaklaşık yüzde 6-7’sini kaplamasına rağmen, tüm bitki ve hayvan türlerinin yüzde 40’ı bu alanlarda yaşar veya ürer.

Sulak alanların da havadaki sabit karbonu yakalayıp salması yoluyla iklim değişikliğinde çok değerli bir rol oynadığı belirtilmektedir. Kıyı sulak alanlarının karbonu tropikal yağmur ormanlarından 55 kat daha hızlı tutması ve depolaması ölçülmüştür.

Sulak alanlar, sel, kuraklık ve yoğun yağış gibi aşırı hava olaylarının etkisini azaltmada rol oynar. Yeraltı sularını besleyen veya dengeleyen bu alanlar, şiddetli yağışlarda fazla suyu depolayarak taşkınları kontrol altına alır.

Sulak alanlar, içme suyu elde edilmesi ve gıda arzı sağlanması açısından değerlidir. Yeraltı sularının yaklaşık 3 milyar kişiye içme suyu sağladığı düşünülürken, sulak alanlarda yetiştirilen pirinç 3,5 milyar insanın temel gıda maddesi konumunda.

Küresel ısınmanın ve insan tahribatının arttığı son yıllarda dünya genelinde her geçen gün azalma eğilimi gösteren sulak alanların korunmasında teknoloji kullanılmakta, çeşitli plan ve programlar yürütülmektedir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu